istanbul meseleleri (istanbul tarihi yarımadadan ibaret değildir. istanbul suriçi ve bilad-ı selase denen eyüp sultan-üsküdar ve galata'dır. boğazdaki bazı köylerdir. adalardır. 1970'lere kadar siluetini muhafaza eden semtlerdir. bu tarihten sonra oluşan muhitler bu blogun mevzuu değildir. tarihi istanbulla ilgili projeler bir-kaç semti ve tek tük ahşap evleri restore ederek tamamlanmış olur mu?) eğitim meseleleri, araştırma meseleleri, gönül coğrafyamız.
1 Temmuz 2016 Cuma
dedem merhumun en çok tekrar ettiği ayet-i kerimelerden. hars ve nesille zahir ve batın uğraşanlar için münafıklar deniyor. bunları ıslah edip daha çok, daha sağlıklı ürünler alacağız diye de bir çok teknoloji geliştiriliyor. kadrin kadrine erelim, kitab-ı kerim'de açık seçik bildirilen bilgileri anlayalım, gafillerden olmayalım. içimizdeki beyinsizler yüzünden helak olmayalım.
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُعْجِبُكَ قَوْلُهُ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيُشْهِدُ اللَّهَ عَلَىٰ مَا فِي قَلْبِهِ وَهُوَ أَلَدُّ الْخِصَامِ
Bakara-204-) Ve mine'n-nâsi men yu`cibüke kavluhû fi'l-hayâti'd-dünya ve yüşhidüllahe alâ mâ fi kalbihi ve hüve eleddü'l-hısâm;
İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatı hakkındaki sözü senin hoşuna gider ve o kalbindekine Allâh`ı da şahit tutar... Oysa o, düşmanlarının en yamanıdır.
Bu âyeti kerime sözleri özlerine uymayan münafık kimselerin kınanmış hareketlerini bildirmektedir. Şöyle ki: Habibim!.. (İnsanlardan bâzıları da vardır ki) haktan yana görünür. (Dünya hayatı hakkındaki sözü) dünya işlerinin idaresi, geçim sebeplerinin beyanı ve sana karşı sevgi ve bağlılık iddiası hususundaki ifadesi (senin hoşuna gider) hayretini çeker. (Ve kalbinde olana Allah'ı şahit tutar). Sözüm özüme uygundur der. İyi niyet sahibi olduğuna yemin eder. Buna Cenab'ı Hakkı şahit tutar. (Halbuki onun) sana (düşmanlığı pek şiddetlidir.) Veya o sözünde yalancıdır. Veya onun kalbinin katılığı pek fazladır. Sözleri hikmetli olsa da işleri hata doludur.
وَإِذَا تَوَلَّىٰ سَعَىٰ فِي الْأَرْضِ لِيُفْسِدَ فِيهَا وَيُهْلِكَ الْحَرْثَ وَالنَّسْلَ ۗ وَاللَّهُ لَا يُحِبُّ الْفَسَادَ
Bakara-205-) "Ve izâ tevellâ se`â fi'l-ardı li-yüfside fiha ve yühlike'l-harse ve'n-nesl vallâhu lâ yuhıbbü'l-fesad"
O iş başına geçtiği zaman arzda fesat çıkarmaya, insanın ürününü (kültürü) ve neslini mahvetmeye koşar. Allâh fesadı sevmez.
(Ve) o münafık senin (yanından ayrılınca) veya bir işe girişime (yer yüzünde fesat çıkarmağa» müslümanların kanlarım akıtmağa akrabalık bağlarını koparmaya başlar (Ekinleri ve zürriyetler! helak etmeğe) İslâm cemiyyetini dağıtmağa (çalışır.t Fakat (Allah Teâlâ fesadı sevmez.)Yani fesada razı olmaz. Elbette öyle fesatçıların cezalarını bir gün verecektir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)